Rekabetin en yüksek olduğu sektörlerden birisi otelciliktir. Her otel müşterinin ilgisini çekmek ve rezervasyon almak için uğraşır.

Böylesine hızlı ve zorlu bir ortamda başarı yolculuğunun ilk adımı olumlu bir dilden ve yine olumlu bir yaklaşımdan geçer.

Bu yazıda, olumlu dilin ve yaklaşımın etkilerini inceleyeceğiz..

Pozitif dilin sadece konuklarla iletişime özel olmaması gerektiğini özellikle vurgulamak isteriz. İşletmenin genelinde bu dil kullanılmalıdır. Çalışanlar ve otelin bütün iş ortakları ile sürdürülen iletişimde pozitif dil egemen olmalıdır.  Böyle olursa, işletmenin içinde ve çevresinde bir iyilik ve anlayış atmosferi oluşur.

Bazı örnekler verelim;

Otel odaları ya da alakart restoranlara için taleplere, “ Tamamen doluyuz “ cevabı defansif bir karşılıktır. Bu kısa cevap yerine, “ Yoğun bir ilgi var. Odalarımız/ restoranlarımız değerli konuklarımız ile dolu. Size en kısa sürede yardımcı olmak isteriz” demek daha olumludur.

“ Kusura bakmayın. Çok yoğun bir rekabet ile mücadele ediyoruz.”  Bu cümle belirli ölçüde agresiftir. Bunun yerine, “ Rakiplerimiz de çok başarılı, bununla beraber bizim de benzersiz hizmetlerimiz ve kültürümüz var” demek daha sıcak bir etki bırakır.

Yeni giriş yapacak misafirin odasında bir sorun varsa, bunu vurgulamak yerine “ Odanızda rahat bir konaklama yapabilmeniz için birkaç minik dokunuş yapıyoruz. Anlayışınız için teşekkür ederiz “ demek sorunu büyümeden çözümler.

Olumlu bakış açısı da en az olumlu bir dil kadar önemlidir. Olumlu bakış açısı aksilikleri kısa sürede gidermenize, çalışma arkadaşlarınızı motive etmeye ve konuklarınızı kazanmaya yardımcı olur. Onlara yeniden gelmek için ilham verir.

Zorluklara değil fırsatlara odaklanın: Sorunlara veya aksiliklere odaklanmak yerine, büyümek ve gelişmek için fırsatlara odaklanın. Örneğin, doluluk oranınız düşükse, bunu artırmak için uygulayabileceğiniz stratejilere odaklanın.

Çalışma arkadaşlarınızı olumlu bakış açısına yöneltin. Onlar işletmenizin yüzüdür ve elçisidir. Müşteriler, reklamlarınızdan ziyade onların sözlerinden ve beden dillerinden etkilenir.  Bu meyanda, çalışanlarınıza, eğitim, kariyer planları, takdir ve yükselme fırsatları sunmalısınız. Bu fırsatlar onları gülümseyen birer elçiye dönüştürür.

Başarıları kutlayın: Ne kadar küçük olursa olsun başarıları kutlamak moralleri yükseltmeye yardımcı olabilir ve personelinize iyi çalışmaya devam etmeleri için ilham verebilir. Örneğin, oteliniz konuklardan çok güçlü olumlu bir değerlendirme alırsa, bunun keyfini personelinizle paylaşın. Onlara teşekkür edin. Bu fırsatı, olağanüstü misafir deneyimleri sunmaya devam etmek için motivasyon olarak kullanın.

Sonuç olarak, pozitif bir dil kullanmak ve pozitif bir zihniyete sahip olmak otelinizin başarısını büyük ölçüde etkileyebilir. Fırsatlara ve çözümlere odaklanarak, pozitifliği benimseyerek ve başarıları kutlayarak, konuklara geri dönmeleri ve personele mükemmellik için çaba göstermeleri için ilham veren bir çalışma ortamı yaratabilirsiniz.