29 Temmuz 2024

Bu yolculuk, müşterinin kalbine kadar devam eder. Ama sona ermez. Kalplere girdikten sonra, orada kalıcı olmak için mücadele başlar. Markalaşmak, işletmenizin adının müşteri zihninde bir arzu objesine dönüşmesidir. Bunun için yarışa girmek sizin kararınızdır. O aşamadan sonrasını siz değil, farklı oyuncular belirler.
Müşteri. Piyasa. Tedarikçiler. Kamuoyu. Çalışanlarınız.
Dolayısı ile müşteri zihnine girmek bir final değil, başlangıçtır. Orada kalıcı olmak için verilecek mücadele en az yarış kadar zorludur. Ekonomi tarihi, zirveyi yakalamış ve sonra silinip gitmiş mevta şirketler ile doludur.
Öne geçmek için iki alanda üstün olmalısınız.
Sempati yaratma,
Güven verme.
Yönetimin imajı, çalışanların müşteri ile etkileşimi, dışarısı ile ilişkilerin bütünü önemlidir.
Önce Kurumsal İtibar
Gerileyen kurumsal itibar işletmenin adeta ölüm fermanıdır. Yeni kuşaklar gözü kapalı satın almıyor. Çok açık olarak sergiledikleri hassasiyetleri var.
Çevreye saygı.
İnsan hakları.
Sosyal sorumluluk.
Çocuk emeği.
Ayrımcılık.
Onlar, para harcamanın bir sosyal silah olduğunun farkında ve bu silahı küresel arınma hareketine destek olarak sunmaktan gurur duyuyor.
Artık bu gurura saygı duymaz zamanıdır.
Kurumsal Anayasanız var mı?
İşe bir anayasa hazırlayarak başlayabilirsiniz. Bir sahra talimnamesinden bahsetmiyoruz. Tepeden inme bir anayasa işlemez. Kurumsal anayasa, işletmenin bütün mensuplarının katılımı ile, özgür tartışma platformlarında yoğrularak hazırlanmalıdır Detaylara girmek, böylesine stratejik bir adımı sulandırır. İşletmenin temel değerleri esas alınmalıdır.
Kurumsal Anayasa bir söz veriştir.
İşletmeler bugün böyle bir anayasa hazırlamaz, tabanı ile birlikte onaylamaz ve piyasalara deklare etmezse, hızlı bir arınma süreci dayatıldığında hazırlıksız yakalanacak, rakiplerini kovalamak zorunda kalacaktır.
A- Bu işletme, çevre dostudur.
B- Bu işletme, insan haklarına saygılıdır
C- Bu işletmede çocuk emeği sömürüsü yasaktır.
D- Bu işletmede kadın çalışanlar, topluluğumuzun asli unsurlarıdır.
E- Bu işletme, Hayvan Haklarına saygılıdır ve militan bir destekleyicisidir.
F- Bu işletme, çalışanlarına ve kamuoyuna karşı şeffaf bir ilişkinin tarafıdır.
G- Bu işletmede, hatalar objektif bir hakemlik ile değerlendirilir.
H- Bu işletme, insanlığın ortak çıkarına olan projelerin ve girişimlerin bir parçası olmayı bir politika olarak benimser. Sosyal sorumluluk projelerini destekler.
J- Bu işletme, ürün ve hizmet üretiminin bütün aşamalarında uluslararası standartların gerektirdiği bütün önlemleri alır.
K- Bu işletme, gereken yenilikçi çalışmalara zaman ve kaynak ayırmayı kabul eder.
Yeniçağ - Yeni Kapitalizm - Yeni Tüketici
Şimdi büyük resme odaklanmak zamanıdır.
Karl Marx bir kez daha haklı çıkıyor. Kapitalizm yaratıcı tahrip becerisini kullanıyor, etik eşiği düşmüş kurumları tasfiye ediyor. Bu yapılarla beraber günü kurtarma, yuttur-kaktır da kalkıyor. Yerlerine, yukarıda saydığımız cesur adımlar üzerine bina edilmiş, saygın işletmeler, temiz markalar geliyor.
Toksinlerinden arınmış sistem kendi saygın tüketicisini yaratıyor, tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor. Tüketiciyi, bundan böyle sadece göz ve damak zevkinden ibaret görmemelisiniz. Dikkate almanız gereken bir de vicdanının sesi var.
Yeni Kapitalizmde, tüketiciyi "one night stand" için tavlayabilmek olanaksızlaşacak gibi görünüyor. Artık, esas kızın repliği; " Ben senin bildiğin tüketicilerden değilim" olacak.