25.06.2024

Yazık oluyor.
İşletmeler, liderlik eğitimlerinin cengaverler kazandıracağını sanıyor.
Hayatta hiçbir noktada tutunamayanlar da, liderlik eğitiminden Zaloğlu Rüstem misali çıkacakları hayalini kuruyor.
Ama olmuyor.
Neden?
Birçok liderlik eğitimindeki laf kalabalığının özeti şudur;
“ Hadi kendinizi keşfedin. Lider olun”
Burada gülmek serbest.
Geçen yıl, liderlik üstüne binlerce kitap çıkmıştır.
Muhtemelen birkaç yüz bin de makale yayınlanmıştır.
Başlıklar da çok iddialıdır.
Nasıl yönetmeliyiz?
Ne zaman yönetmeliyiz?
Kimleri yönetmeliyiz?
Neden yönetmeliyiz?
Büyük liderlerin 5000 niteliği;
En iyi lider olmanın en iyi on ipucu;
Liderlik ve dans
Uzaylılardan Liderlik Dersleri;
Şarkı söyleyerek nasıl liderlik edilir;
Tankınızı ofisin içine sürün ve lider olun.
Falan.. Filan..
Önüm, arkam, sağım, solum lider.
Gördüğümüz kadarıyla, bir bilgisayarı ve parmakları olan ve klavye kullanan herkes liderlik hakkında kitap ya da makaleler yazıyor.
Liderlik.
Liderler.
Liderleri eğitmek.
Önden liderlik etmek.
Arkadan liderlik etmek.
Yandan liderlik etmek.
Aşağıdan liderlik etmek.
Bayandan liderlik dersleri.
Doktordan liderlik kursları.
Bu kadar mı? Sadece kitap ve makaleler mi?
Daha bunun eğitimler boyutu da var. İşin komik tarafı, bu eğitimleri, hayatında, gerçek anlamda hiçbir liderlik deneyimi olmayanlar veriyor.
Liderlik eğitimi
Yönetim Becerilerinin Geliştirilmesi
Motivasyonun Artırılması
Takım Çalışması Becerilerinin Geliştirilmesi
Lider Olma Potansiyelinin Güçlendirilmesi.
İş Performansının Artırılması.
Etkin Yöneticilik ve Liderlik
İşin daha da komik tarafı şudur; artık bildiğimiz anlamda liderlik kalmadı.
İşin daha da komik tarafı, bu olmayan şey için, şirketler devasa eğitim bütçeleri ayırıyor ve yüzbinlerce insan, salonlarda olmayan kavram için eğitimlere giriyor.
Zaman harcıyorlar.
Emek veriyorlar.
Sahneden, bu olmayan şeyin vaazını vereni dinliyorlar.
Sıkıntıdan patlıyorlar.
Strese giriyorlar.
Bir de işin acı tarafı var; olmayan bir kavram hakkında kitap yayınlamak için, kağıt sanayii milyonlarca ağaç kesiyor. Yağmur ormanları yok ediliyor.
Yirmi birinci yüzyılda liderlik, liderlik değildir. Kendiniz olmaktır.
Günümüz iş Dünyası için en büyük değer, öğrenme, büyüme, gelişme konusunda heyecanlı, düşünen, yaratıcı bireylerdir.
Bu gün en önemli husus, çalışanların, tam potansiyelinin ortaya konabilmesidir.
Artık çalışanlar işlerini keyifle yapmak istiyor.
İşletmenin performansına duygusal ve fiziksel katkı sunmayı amaçlıyorlar.
Şimdi, eski liderlik dogmalarını parçalama zamanıdır.
Misyon açıklaması – Bitti.
Kurumsal değerler listesi – Yok.
Motivasyon dersleri – Gereksiz.
Liderlik modellemesi – Öldü ve toprağa karıştı.
Sistem temelinde organizasyonlar- O da ne?
Takım oluşturma- Kül oldu, bitti
Kültürel gelişim- Patladı
Değişim yönetimi- Gümledi.
Organizasyonların yerini insanlar aldı.
Benzersiz gereksinimleri olan..
Benzersiz kimlikleri olan..
Benzersiz tutumları olan..
Benzersiz motivasyonları olan insanlar.
Çok farklı kültürlerden gelen insanlar.
Farklı dilleri, inançları olan insanlar.
İşletmenizin başarısı için üç temel ihtiyacınız var; İnsan. İnsan. İnsan.
Eğitimler, kurslar, atölye çalışmaları ve konferanslar artık hiçbir işe yaramıyor.
Neden mi?
Bu etkinlikleri düzenleyenler, karşılarında tornadan çıkmış, tek tip robotlar olduğunu varsayıyor. Etkinliğin dilinin ve yöntemlerinin hepsine hitap edeceğini sanıyorlar.
İnsanlardaki benzersizliği es geçerek, baştan kaybediyorlar.
Çağımızda etkin bir kuruluş yaratmanın yolu, o yapıdaki herkesin içindeki heyecanı, gücü ve dehayı teşvik etmek, onları kucaklamaktır.
İşte – aslında olmayan- liderliğin en basit tanımları
Günümüzün iş Dünyasında;
Ders veren değil, dinleyen var.
Talimat veren değil, etkileşim kuran ve güçlendiren var.
Başkalarını eğiten değil, onlarla birlikte gelişen var.
Politik davranan değil, ortak hareket eden var.
Disipline eden değil, insanların ihtiyaçlarını anlayan var.
Sorumluluk alan değil, sorumluluğu paylaşan var.
Görüşleri doktrinleşen değil, yenilik arayan var.
Katı sistemler değil, uyumlu ve esnek yapılar var.
Yaratıcılık peşinde koşan değil, çalışanlarına yaratıcı olmaları için fırsat sağlayan var.
Liderlik doğuştan gelen bir ayrıcalık değildir.
Fırsat ve güven verilen bir insan kendi yolunda liderlik edebilir. Becerilerini kullanabilir.
Bir müşteri temsilcisi, ürün ve servisler hakkında konuşurken aslında liderlik etmektedir.
Telefona cevap veren ya da kapıda insanlarla konuşan ve onları selamlayan resepsiyon görevlisi, aslında kuruma liderlik etmektedir.
İşletmenin girişinde kapıları açan görevli ziyaretçileri karşılayıp onları doğru noktalara yönlendirirken kuruma liderlik yapmaktadır.
Sonuç: Liderlik üst yönetime ait bir rol değildir. Birkaç yetenekli insanın sahip olabileceği üstün bir ayrıcalık değildir. Liderlik doğuştan değildir.
Liderlik, bir seyahatte okuduğunuz saçma bir liderlik kitabının gazına gelip, çalışanlarınızı oradan aldığınız kalıplara uydurmak değildir.
Siz de, çalışanlarınız da sadece kendiniz olun.
Wayne Goldsmith’den tercüme eden ve zenginleştiren- Adil Gürkan